Huzurevleri Kurma ve Yaşatma Derneği'nin kuruluşundan bugüne pek çok kişi, kurum ve kuruluş, çeşitli yollarla Derneğimize katkıda bulunmuştur. Ancak bunlar arasında bazılarının özellikle anılmasının önemli olduğunu düşünmekteyiz.
Öncelikle, Huzurevleri Kurma ve Yaşatma Derneği İstanbul Huzurevi binasının satın alınması esnasında düzenlenen madalyon satış kampanyasında fedakarca çalışan İstanbul Kadınlar Dayanışma Birliği Sosyal Komisyonu'na, Darülacezeye Yardım Derneği Üyelerine, yaptığı madalyon eskizini kullanmamıza izin veren Ressam Melek'e ve diğer sanatçılara, kampanyaya katılan T.C. Ziraat Bankası Şube çalışanlarına, İstanbul Muhtarlarına ve dönemin İstanbul Valisi Niyazi Akı'ya ne kadar teşekkür etsek azdır. Onların çaba ve destekleri olmasaydı, huzurevimizin kurulması mümkün olmazdı.
Huzurevi kuruluşu oldukça zorlu bir süreçtir. Ancak, belki kurmaktan daha güç olan yaşatmaktır. Zira, açıktır ki kurma işi sonlanan, sarf ettiğimiz emeğin karşılığını maddi olarak gördüğümüz somut bir süreçtir. Bizim deneyimimizde, huzurevimizin kurulması ve açılışı yaklaşık 3-4 yıllık bir süre almıştır. Bu konuda çalışanlar, çaba gösterip emek sarf edenler, bunun karşılığını huzurevimizin açılış ile almış, sıfırdan yeni bir kuruluş yaratmanın mutluluğunu tatmışlardır.
Kuruluş sürecinde, başta İffet Halim Oruz olmak üzere, Hasene Ilgaz, Zekeriya Salıcı, Ruhi Erman ve Ali Topuz'un büyük katkıları olmuştur. Ancak, kuruluş sonrasında, Derneğimizi daha zorlu bir süreç beklemektedir. Kendileri de bu gelişmeyi tahmin etmiş olmalılar ki, kurucularımız, Derneğin adını Huzurevleri Kurma ve Yaşatma Derneği koymuşlar. Böylece huzurevi yaratma sürecinin iki önemli aşamasını Derneğimizin adına yansıtmışlar. Gerçekten, bir hayli zorlu geçen kuruluş süreci sonrasında, hizmetin devamlılığının sağlanması da oldukça büyük çaba gerektirmiştir.
Kuruluş sonrası aşamada, huzurevimizin bugünlere gelmesinde, özellikle zorlu geçen 70'li yıllar boyunca görev yapan Yönetim Kurulu Başkanımız İffet Halim Oruz ve Huzurevi Müdürümüz Zekeriya Salıcı'nın adının anılması gerekir. Bu dönemde, kurucu üyeler olarak Ali Topuz ve Rauf Gökçen'in de önemli destekleri olmuştur.
O zorlu yıllarda, Derneğimize en büyük maddi katkıyı yapanlardan biri de Türkiye'nin ilk kadın rektörü ve İşkodra kahramanı Rıza Paşanın kızı olan Prof. Dr. Ayşe Saffet Alpar olmuştur. Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğü görevini yürütmekte iken 1974 yılında emekli olan Sayın Alpar, kendi olanakları ile İstanbul, Merter'de yaptırmaya başladığı huzurevini daha sonra Derneğimize bağışlamıştır.
Sayın Hocamız, huzurevi inşaatı bitirilemeden 1 Şubat 1981 tarihinde vefat etmiştir. Sonraki süreçte, Derneğimiz söz konusu huzurevininin inşaatını bitirerek hizmete açmak için büyük çaba göstermiş, ancak 80'li yıllarda yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle huzurevini açamadan devir etmek zorunda kalmıştır.
Derneğimiz ve İstanbul Huzurevi açısından belli ekonomik zorluklar içeren 80'li ve 90'lı yıllar boyunca Başkanlık yapan Adnan Çelikoğlu ve Derneğe kuruluşundan beri büyük emek veren ve bu dönemde başkanlık da yapan Ruhi Erman'ın da katkılarını zikretmek yerinde olacaktır. Yine bu dönemde, İstanbul Huzurevi Müdürlüğünden emekli olduktan sonra, faaliyetini Dernek yönetim kurulu üyesi olarak sürdüren Zekeriya Salıcı'nın çalışmalarını da anmak gerekir.
Bugün hepsi ebediyete intikal etmiş olan Derneğimiz Kurucuları, ilk dönem yöneticileri ve katkısı olan tüm üye ve çalışanlarımızı şükran ve minnetle anıyoruz.
